| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | from now zf. | şu andan itibaren | ||
|
I'm going to make my own decisions from now. Şu andan itibaren kendi kararlarımı ben vereceğim. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | from now on zf. | bundan böyle | ||
|
Will it not be necessary, from now on, to speed up the accession of, for example, Turkey to the European Union? Bundan böyle örneğin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımını hızlandırmak gerekmeyecek mi? More Sentences |
||||
| Genel | from now on zf. | bundan sonra | ||
|
Hopefully we will see this happen and will see progress in the spring summits from now on. Umarız bunun gerçekleştiğini ve bundan sonra bahar zirvelerinde ilerleme kaydedildiğini görürüz. More Sentences |
||||
| Genel | from now on zf. | artık | ||
|
From now on, they can do whatever they like. Artık ne isterlerse yapabilirler. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | from now on expr. | şu andan itibaren | ||
|
The international community must, from now on, make the move from these good intentions to positive action. Uluslararası toplum şu andan itibaren bu iyi niyetlerden olumlu eyleme geçmelidir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | from then till now zf. | aradan | ||
| Genel | from now onward zf. | bundan sonra | ||
| Genel | from now onward zf. | bundan böyle | ||
| Genel | from now on zf. | şimdiden sonra | ||
| Genel | from now until tomorrow zf. | bugünden yarına kadar | ||
| Genel | from now on zf. | bundan sonrası için | ||
| Genel | for from now on zf. | bundan sonrası için | ||
| Genel | from now on zf. | bu tarihten itibaren | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | a year from now expr. | bundan bir yıl sonra | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | you'll be working in teams from now on expr. | bundan sonra takım olarak çalışacaksınız | ||
| Konuşma | you'd better you hear it from me now than from somebody else later expr. | ileride başkalarından duyacağına şimdi benden duyman daha iyi | ||
| Konuşma | where on earth did this come from now? expr. | şimdi durup dururken nereden çıktı bu? | ||
| Konuşma | he/she is away from his/her desk (now) expr. | şu an yerinde değil | ||
| Konuşma | he/she is away from his/her desk (now) expr. | şu an yerinde yok | ||
